Filip Benkovic: Trabzonspor’u şans olarak görüyorum
Trabzonspor’un yeni transferi Filip Benkovic, “Trabzonspor’u bir baht olarak görüyorum. Hem takım arkadaşlarımın hem de teknik heyetimizin menfaati için çalışarak adım adım ilerleyip her gün daha iyisini yaparak eski günlerime tekrar ulaşabileceğimi düşünüyorum. Bunu başarabilecek bir grup olduğumuzu görebiliyorum.”
Yeni sezon hazırlıklarını Slovenya’da sürdüren Trabzonspor’un Hırvat savunma oyuncusu Filip Benkovic, basına açıklamalarda bulundu. Takım arkadaşlarının kendisini çok iyi karşıladıklarını dile getiren Benkovic, “Şu anda kulübün neresinde olduğumun farkındayım. Mükemmel bir geçmişe, inanılmaz taraftarlara sahip harika bir takım olduğunun ve bu taraftarın her maç kadroya dayandığının farkındayım. Bu yüzden burada olmak benim için bir zevk. Buraya geldiğim ilk günden itibaren. Şu andan itibaren tüm takım ve tüm arkadaşlarımın beni en iyi şekilde karşıladığını ve onlardan biriymişim gibi hissettirdiğini söyleyebilirim.” Buradaki hırslarımdan biri çalışmak, okumak ve daha çok çalışmak. Önümüzdeki dönemde tüm maçlara hazır olmak ve en iyisini hak eden taraftarlarımızı memnun etmek istiyorum.”
“BURAYI TERCİH ETMEMİN ESAS NEDENLERİNDEN BİRİ ÖĞRETMENİMİZ” Transfer sürecinin çok hızlı geliştiğini kaydeden Filip Benkovic, “3 günlük bir süreçten bahsediyoruz. Hocamızla görüşmemiz vardı. Hocamız aradı. Burayı seçmemin en büyük sebeplerinden biri hocamız. Projeleri ve kadroyu konuştuktan sonra Trabzonspor gibi bir gruptan telefon gelse sizi oradan istiyorum deseler hiç düşünmezsiniz. Ne tür bir hareketin olduğunun farkındayım. hocamız projelerden ve bu yıl yapmak istediklerinden bahsettikten sonra benim için çok hızlı gelişen bir süreç oldu.” “OYUN TARZI İLE İLGİLİ GÖRÜŞMELERİMİZİ SAHADA YAPIYORUZ.” Sağ ayaklı bir oyuncu olarak solda da oynayabildiğini ifade eden Benkovic, “Hocamız sahada yapmamız gerekenleri anlatıyor. Biz gelmeden önce yaptığımız görüşmede sadece proje ve hedeflerden bahsettik. Yapıyoruz. Hocamız her antrenmanda ‘Biz de böyle yapmalıyız’ diyerek bize yol gösteriyor. Bizden nasıl bir futbol beklediğini sahada anlatıyor. Kariyerim boyunca hem 4’lü savunmada hem de 3’lü savunmada oynadım. Sağ ayaklı olmama rağmen Oyuncu, ben de solda oynadım. Hocamız nerede bana yardım etmek isterse, ben de yardım etmek isterim.” Stadyumdaki atmosferi biliyorum. Aslında Türkiye’de oynayan arkadaşlarımla iletişim halindeydim. Fiziksel gücün değerli olduğu çetin bir lig olduğunu biliyorum. Tüm oyuncu arkadaşlarım gibi ben de en değerli şeyin uyum sağlamak olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan kolay adapte olabileceğime inandığım için sıkıntı çeken biri değilim. Hedeflerimiz arasında belki de en değerli şeylerden biri hem fiziksel, hem zihinsel hem de taktiksel olarak döneme hazır olmak. Nasıl bir oyuncu olduğumu anlatmam gerekirse; Sahada grup arkadaşlarıyla çok iletişim kuran, onları konuşarak pekiştiren, sahada karar vermelerine yardımcı olmaya çalışan, karşı kanattan oynanacak toplarla oyunun yönünü değiştirmeyi seven ve ikili çabadan korkmayan bir oyuncuyum” dedi. Yeni bir takıma uyum sağlamanın iletişimden geçtiğini söyleyen Hırvat savunmacı, “Burada aynı dili konuştuğumuz arkadaşlarımız var. Bu, onlarla bağlantı kurmamızı kolaylaştırır. Öğretmenimiz ile birebir konuşmanın etkisi yadsınamaz. Öğretmeninizin sizden ne istediğini kolayca anlayabilirsiniz. Bu nedenle bağ ve dil, adaptasyon sürecime bu açıdan yardımcı oldu” dedi. Şehirde neler olduğunu biliyorum. İzlediğimde çok etkilendim. Bu sene hocamızla yaptığımız sohbetlerde hedeflerimizle ilgili şunları söyledik. Rekabetçi bir grup olmak istiyoruz. Rakiplerimizin bizimle karşılaştıklarında güçlü bir takımla karşılaşmalarını istiyoruz. Daha doğru adımlar atan, her maç daha iyiye giden bir takım olmak istiyoruz. Oyuncular olarak taraftarımızın desteğini yanımızda hissederek her şeyimizi vermeliyiz. Bu takviye ile taraftarlarımız bunu hak ediyor. Elimizden gelenin en iyisini vererek elimizden gelenin en iyisini yapmayı hedefliyoruz” dedi.
“5 yıl önce İngiltere’ye transfer oldum. İlk yıl muhtemelen çok kötü değildi ama sakatlığımdan sonra geride kalmak zorunda kaldım. Sakatlık her oyuncuyu kötü etkiliyor. O zamana kadar taşıdığın formayı başka bir oyuncu alabilir. Kolay bir durum değil. Bu durum benim başarıya olan açlığımı artırdı. Bir Alman takımında oynadım ve kendimi yeniden bulma fırsatı yakaladım. Bulunduğum seviyeye geri dönebilmek ve kendimi en iyi şekilde gösterebilmek istiyorum. Bu yüzden Trabzonspor’u bir lütuf olarak görüyorum.” Takım arkadaşlarımın ve ekibimizin yararına çalışarak eski günlerime dönebileceğimi düşünüyorum. Bunu da başarabilecek bir ekip olduğumuzu görüyorum. Soyunma odasına baktığımda başarıya aç oyuncular olduğunu görüyorum.”